“14 Yaşında 1.70 Boy, Normal mi? Bir Hikâye Aracılığıyla Cevap Arayışı”
Sizlere biraz kişisel bir şey paylaşmak istiyorum. Belki bu yazıyı okuyan birçok kişiyle aynı duyguyu paylaşıyorum. 14 yaşındayım, 1.70 boyum var ve bazen bir aynaya bakıp gerçekten normal olup olmadığımı sorguluyorum. Herkesin farklı bir gelişim süreci var, değil mi? Ama hâlâ kendimi sorgularken buluyorum. Duygularımı ve düşüncelerimi anlamak için bir hikâye paylaşmak istiyorum. Belki de bir arada olmanın gücüyle, bu soruya biraz daha net bir cevap buluruz.
---
Bir Annenin Gözünden: Empati ve İlişki Kurma Sanatı
Bir gün, yirmili yaşlarının başındaki kızı Elif, sabah kahvaltısında annesinin yüzüne bakarak konuşmaya başladı:
“Anne, ben 1.70 boyundayım. Diğer kızlardan hep kısa olduğumu düşünüyorum. Bu boy normal mi, yoksa fazla mı? Sınıfta da boyumla ilgili yorumlar alıyorum, bazen bunlar beni gerçekten rahatsız ediyor.”
Annesi, Elif’in bu sorusunu biraz derin düşünerek, hem kızını hem de kendisini dinlemeye başladı. Annesi, yıllar önce aynı soruyu kendine sormuştu. O zamanlar, Elif’in yaşında bir başka sorun vardı: Bedensel değişimlerin ve büyüme sancılarının bir araya gelmesi.
“Bak, Elif,” dedi annesi, “Herkes farklı hızlarda büyür, ve bedenin de kendi yolunu izliyor. Ama önemli olan sadece fiziksel değişim değil. İçsel büyüme de bir o kadar önemli. Senin 1.70 boyun da, vücudunun gelişim sürecinin bir parçası. Kimse sana ne kadar uzun olman gerektiğini söyleyemez. Önemli olan kendini nasıl hissettiğin. Boyun ne kadar uzun olursa olsun, sen kendini nasıl hissediyorsan, o kadar değerlisin.”
Annesi bu sözleri söylerken, Elif bir an duraksadı ve gözleri parladı. Kendini, sadece boyu ile ölçülmeyen biri olarak görmeye başladı. Ama bu, kolay bir geçiş değildi. Hâlâ bazen, aynaya baktığında boyunun ona uygun olup olmadığını sorguluyordu. Annesinin verdiği öğüt, kalbinde bir rahatlık yaratmıştı ama zihninde sorular hâlâ devam ediyordu.
---
Bir Babadan Stratejik Bir Perspektif: Çözüm Arayışında Bir Erkek Yaklaşımı
Elif’in babası da, bir başka bakış açısına sahipti. O, her zaman çözüm odaklı bir insan olmuştu. Ama Elif’in bu sorusunu duyduğunda, onu cesaretlendirmeyi düşündü. Çünkü babalar bazen, özellikle genç kızlarının fiziksel gelişim sürecini anlamakta zorluk çekebiliyor. Her zaman mantıklı bir yaklaşım önerirler, ama bazen duygusal yanları göz ardı ederler.
“Buna takılma, Elif,” dedi babası. “Boy, birinin değerini belirlemez. Eğer boyun çok uzun veya kısa olsa bile, öncelikle kendini sağlıklı hissetmen gerekir. Eğer boyunla ilgili sorun yaşıyorsan, o zaman bunu geliştirebilmek için bazı stratejiler var. Belki daha fazla spor yapabilirsin, sağlıklı beslenebilirsin. Bunlar, hem fiziksel hem de duygusal olarak kendini daha iyi hissetmeni sağlayacaktır.”
Babası, her zaman böyleydi. Gerçekten sevdiği insanlara çözüm sunmak, onları daha iyiye yönlendirmek istiyordu. Ama Elif bu yaklaşımı bazen çok soğuk ve uzak buluyordu. O an babasının, duygusal destek yerine mantıklı bir çözüm sunduğunu düşündü. Sonuçta, her iki yaklaşım da hayatın bir parçasıydı ve her biri bir noktada doğru olabilirdi.
---
İçsel Bir Hesaplaşma: Boy ve Kimlik Arayışı
Elif, annesinin sözlerinden bir yandan rahatlamıştı, ama babasının mantıklı ve çözüm odaklı yaklaşımını da aklında tutuyordu. Bir gün, okuldan sonra odasına çekildiğinde, içsel bir hesaplaşmaya girdi. Boyunun bu kadar uzun olmasının ne anlama geldiğini düşünmeye başladı. Boyun, vücudunun gelişim yolculuğunun sadece bir parçasıydı. Ama kimlik, daha derin bir yerden geliyordu. Boy, zihinle ve ruhla birleşen bir şey değildi. Kendini nasıl hissettiği, kim olduğuna dair çok daha önemliydi.
Bu düşünceler arasında gezinirken, bir arkadaşı Elif’e mesaj attı: "Seninle gurur duyuyorum, çünkü her şeyinle özgünsün!" Bu mesaj, Elif’in kalbinde bir sıcaklık oluşturdu. Belki de boyu ne kadar uzun ya da kısa olursa olsun, ona olan sevgi ve değer, bir başkasının görüşünden çok daha önemliydi.
---
Sonuç: Herkesin Kendi Yolu Var, Ama Hepimizin Değerli Olduğunu Unutmayalım
Hikâyenin sonunda, Elif kendisini daha rahat hissediyordu. Boyu, onun kimliğini ya da değerini tanımlamazdı. Herkesin fiziksel ve ruhsal büyüme süreçleri farklıydı ve bunu kabul etmek, insanı daha güçlü kılar. Önemli olan, insanın kendini sevmeyi öğrenmesiydi. Boyun, seni diğerlerinden ayıran bir şey değil, seni sadece daha özel kılacak bir ayrıntıdır. Kendini sevmenin, kendine değer vermenin yoludur. Hepimiz farklıyız, ama hepimiz eşit derecede değerliyiz.
---
Sizler de, boyu ile ilgili herhangi bir endişe taşıyan biriyle ya da kendinizle nasıl başa çıkıyorsunuz? Sizin hikâyenizde de farklı bakış açıları ve çözüm yolları var mı? Yorumlarda paylaşabilirsiniz. Hepimizin sesi önemli.
Sizlere biraz kişisel bir şey paylaşmak istiyorum. Belki bu yazıyı okuyan birçok kişiyle aynı duyguyu paylaşıyorum. 14 yaşındayım, 1.70 boyum var ve bazen bir aynaya bakıp gerçekten normal olup olmadığımı sorguluyorum. Herkesin farklı bir gelişim süreci var, değil mi? Ama hâlâ kendimi sorgularken buluyorum. Duygularımı ve düşüncelerimi anlamak için bir hikâye paylaşmak istiyorum. Belki de bir arada olmanın gücüyle, bu soruya biraz daha net bir cevap buluruz.
---
Bir Annenin Gözünden: Empati ve İlişki Kurma Sanatı
Bir gün, yirmili yaşlarının başındaki kızı Elif, sabah kahvaltısında annesinin yüzüne bakarak konuşmaya başladı:
“Anne, ben 1.70 boyundayım. Diğer kızlardan hep kısa olduğumu düşünüyorum. Bu boy normal mi, yoksa fazla mı? Sınıfta da boyumla ilgili yorumlar alıyorum, bazen bunlar beni gerçekten rahatsız ediyor.”
Annesi, Elif’in bu sorusunu biraz derin düşünerek, hem kızını hem de kendisini dinlemeye başladı. Annesi, yıllar önce aynı soruyu kendine sormuştu. O zamanlar, Elif’in yaşında bir başka sorun vardı: Bedensel değişimlerin ve büyüme sancılarının bir araya gelmesi.
“Bak, Elif,” dedi annesi, “Herkes farklı hızlarda büyür, ve bedenin de kendi yolunu izliyor. Ama önemli olan sadece fiziksel değişim değil. İçsel büyüme de bir o kadar önemli. Senin 1.70 boyun da, vücudunun gelişim sürecinin bir parçası. Kimse sana ne kadar uzun olman gerektiğini söyleyemez. Önemli olan kendini nasıl hissettiğin. Boyun ne kadar uzun olursa olsun, sen kendini nasıl hissediyorsan, o kadar değerlisin.”
Annesi bu sözleri söylerken, Elif bir an duraksadı ve gözleri parladı. Kendini, sadece boyu ile ölçülmeyen biri olarak görmeye başladı. Ama bu, kolay bir geçiş değildi. Hâlâ bazen, aynaya baktığında boyunun ona uygun olup olmadığını sorguluyordu. Annesinin verdiği öğüt, kalbinde bir rahatlık yaratmıştı ama zihninde sorular hâlâ devam ediyordu.
---
Bir Babadan Stratejik Bir Perspektif: Çözüm Arayışında Bir Erkek Yaklaşımı
Elif’in babası da, bir başka bakış açısına sahipti. O, her zaman çözüm odaklı bir insan olmuştu. Ama Elif’in bu sorusunu duyduğunda, onu cesaretlendirmeyi düşündü. Çünkü babalar bazen, özellikle genç kızlarının fiziksel gelişim sürecini anlamakta zorluk çekebiliyor. Her zaman mantıklı bir yaklaşım önerirler, ama bazen duygusal yanları göz ardı ederler.
“Buna takılma, Elif,” dedi babası. “Boy, birinin değerini belirlemez. Eğer boyun çok uzun veya kısa olsa bile, öncelikle kendini sağlıklı hissetmen gerekir. Eğer boyunla ilgili sorun yaşıyorsan, o zaman bunu geliştirebilmek için bazı stratejiler var. Belki daha fazla spor yapabilirsin, sağlıklı beslenebilirsin. Bunlar, hem fiziksel hem de duygusal olarak kendini daha iyi hissetmeni sağlayacaktır.”
Babası, her zaman böyleydi. Gerçekten sevdiği insanlara çözüm sunmak, onları daha iyiye yönlendirmek istiyordu. Ama Elif bu yaklaşımı bazen çok soğuk ve uzak buluyordu. O an babasının, duygusal destek yerine mantıklı bir çözüm sunduğunu düşündü. Sonuçta, her iki yaklaşım da hayatın bir parçasıydı ve her biri bir noktada doğru olabilirdi.
---
İçsel Bir Hesaplaşma: Boy ve Kimlik Arayışı
Elif, annesinin sözlerinden bir yandan rahatlamıştı, ama babasının mantıklı ve çözüm odaklı yaklaşımını da aklında tutuyordu. Bir gün, okuldan sonra odasına çekildiğinde, içsel bir hesaplaşmaya girdi. Boyunun bu kadar uzun olmasının ne anlama geldiğini düşünmeye başladı. Boyun, vücudunun gelişim yolculuğunun sadece bir parçasıydı. Ama kimlik, daha derin bir yerden geliyordu. Boy, zihinle ve ruhla birleşen bir şey değildi. Kendini nasıl hissettiği, kim olduğuna dair çok daha önemliydi.
Bu düşünceler arasında gezinirken, bir arkadaşı Elif’e mesaj attı: "Seninle gurur duyuyorum, çünkü her şeyinle özgünsün!" Bu mesaj, Elif’in kalbinde bir sıcaklık oluşturdu. Belki de boyu ne kadar uzun ya da kısa olursa olsun, ona olan sevgi ve değer, bir başkasının görüşünden çok daha önemliydi.
---
Sonuç: Herkesin Kendi Yolu Var, Ama Hepimizin Değerli Olduğunu Unutmayalım
Hikâyenin sonunda, Elif kendisini daha rahat hissediyordu. Boyu, onun kimliğini ya da değerini tanımlamazdı. Herkesin fiziksel ve ruhsal büyüme süreçleri farklıydı ve bunu kabul etmek, insanı daha güçlü kılar. Önemli olan, insanın kendini sevmeyi öğrenmesiydi. Boyun, seni diğerlerinden ayıran bir şey değil, seni sadece daha özel kılacak bir ayrıntıdır. Kendini sevmenin, kendine değer vermenin yoludur. Hepimiz farklıyız, ama hepimiz eşit derecede değerliyiz.
---
Sizler de, boyu ile ilgili herhangi bir endişe taşıyan biriyle ya da kendinizle nasıl başa çıkıyorsunuz? Sizin hikâyenizde de farklı bakış açıları ve çözüm yolları var mı? Yorumlarda paylaşabilirsiniz. Hepimizin sesi önemli.